Pages

  • Ana Sayfa
Instagram Pinterest Tumblr x Facebook Youtube Bloğu Takip et
Huzeyfe
  • Ana Sayfa
  • Kitaplarım
  • İzlediklerim
  • Müziklerim
  • Bahçem
  • Yazılarım
  • Blog İpuçları
  • Bana Ulaşın
" Elbette Rabbin seni imtihan edecek ve geçmez dediğin ne varsa geçecek.. " " Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve (sonunda) yine O’na döneceğiz.” (2/Bakara,156) "


Selam arkadaşlar ınstagramda gezinirken Emir Can İğrek in Ali Cabbar klibine denk geldim izledim biraz dinledim fazla umursamadım sonra sık sık görmeye başlayınca merak edip araştırdım Ali Cabbarın bir hikayesi var ve yazılanlara göre köydeki düğünlerde babasıyla beraber gırnata çalıyor.

Ali Cabbar bir gün gittiği düğünde bir kıza sevdalanıyor ama kızın ailesi kızı isteyen bir başka ailenin çocuğuyla nişanlanıyor. Bir gün babası al gırnatanı akşam düğün var yürü Ali Cabbar demesiyle yola çıkıyorlar ama gittiği düğünde gırnatasını çalarken sevdiği kızın evlendiğini görünce aşkı artık kara sevdaya dönünce Ali Cabbar gördüklerinden sonra askere gitmeye karar veriyor. 6-7 ay sonra köye bir haber gelir ve Ali Cabbar ın şehit düştüğü söylenir.



Ne kadar hüzünlü bir hikayede olsa sahabelerden Hz. Sad (ra) ın kıssasını okumanızı isterim.
Okumaya geçmeden önce Hz. Sad ismi Sad el-Esved, es-Sülemî, ez-Zekvanî olarak geçmektedir.(bk. İbnu’l-Esîr, Usdu’l-ğabe-şamile-1/424). Kıssayı dinlemek isterseniz Osman Sungur Yeken in videosunuda aşağıya bırakıyorum  ^_^



Hz. Sad el-Esved’in (ra) teni siyahiydi ve bu yüzden bazı zorluklar yaşıyordu. Bir gün Efendimiz’e (asm) gelir ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:

– Ya Resulallah, yüzümün siyahlığı, cennete girmeme mani midir?
– Allah’a yemin ederim ki, sen Rabbine karşı saygılı olduğun takdirde bu söylediklerin cennete girmene asla engel değildir.
– O halde insanlar beni neden hor görüyorlar, neden kimse bana kızını vermiyor?
– Amir bin Veheb’in evine git ve “Resulallah’ın selamı var, kızını bana nikahlamanı emretti” de.


Hz. Sad, bunun üzerine hemen eve giderek emri babaya iletir.

Fakat baba, kızgın şekilde bu teklifi reddeder.

Durumu gören kızı;
–Babacığım, sonrasında vahiy gelir de seni mahcup eder. Nereden biliyorsun o emri, Peygamberimizin (asm) tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resulallah’tan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullah’ın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum..

Baba, söylenenlerin doğru olduğunu öğrenince kızını vermeye karar verir. Peygamberimiz, Hz. Sad’a, evini hazırlamasını söyler. Fakat Hz. Sad’ın evini döşeyecek parası yoktur. Bunun üzerine Hz. Ali, Hz. Osman ve Hz. Abdurrahman bin Avf, ona ikişer yüz dirhem verirler.


Artık tüm şartlar hazırdır ama.. Hz. Sad, çarşıya giderken savaş olduğunu duyar. Peki şimdi ne olacak? Cihada mı gitsin? Yoksa evlenmeye mi?

Hz. Sad, hemen yönünü değiştirir ve elindeki tüm para ile kılıç, zırh ve at alır. Para biter. Savaş meydŞehitler tespit edilirken bir ses yükselir:
– Allahu Ekber! Evlenmek üzere olan Sad da (ra) şehit!

anında bekleyen orduya toz duman içinde karışır. Ve savaş başlar..

Efendimiz (asm), Onun naaşı başına gelir, mahzun şekilde bakar ve:
– Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim! buyurur.

Sonra oradakilere dönerek hitap eder:
– Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da söyleyin ki: Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence, Allahü Teâla

cennet hurilerini lâyık gördü! Ve hayret nidaları birbirini takip eder: Allahu Ekber! Allahu Ekber!


Hz. Mevlana nın bir sözü var
"Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa, bilemezsin, bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın" gerçektende güzel bir söz ve bu kıssada güzel bir örnek diyebilirim görüş ve önerilerinize her zaman açığım selametle :)

0
Paylaş

Selammm arkadaşlar bazı insanlarn düşündüğü ve düşünmesi gereken zamanlar olur bende bir gün sosyal medyada gezerken bu kitabın bir alıntısını gördüm sonra düşüncelere daldım kitabın başlığı dikkatimi çekmişti o haftada
kitap siparişi verecektim böylece kitabı okuma fırsatım oldu
sizlerlede paylaşmak istedim.



Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar

Yazar : Miraç Çağrı AKTAŞ 
Yayınevi : İndigo kitap
Sayfa sayısı: 200
İlk yayın yılı: Eylül 2021



Arka Kapaktan

“Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin”

Bütün dünya bir araya gelse ve sana geç kaldığını söylese bile, hayır, kalmadın!
Aksine, tam da yeniden başlaman gereken noktadasın.
Üstelik bazen öyle düşünmekten kendini alamasan da, hiçbir şey kaybetmedin.
Kaybettiklerin senden gitmesi gerekenlerdi…
Sen, seni daha da güzelleştirecek adımlarla yoluna devam edeceksin.
Kaybettiğin için üzüldüklerinin, aslında kurtulduğun yükler olduğunu göreceksin.
Mesele kaybetmekse, hayatta bu da var, kaybedeceksin; ama senden gidenlere
üzülmeyeceksin, yerine daha iyilerini getireceksin.
Çünkü hayat kaybettiğin yerden bir daha başlar.

Kaybettiğin yerden “yeniden” diyeceksin…


Benim Yorumum

Bu tarz kitaplar insanın hayattan soğuduğu zamanlarda veya kendini iyi hissetmediği anlarda okunması gerekiyor gibi dursada öyle bir duruma gelmeden okunsa bence daha iyi olur :D. Kitap size bir hikaye anlatmadığı  için olay örgüsüde olmuyor yani daha çok bir arkadaştan yada bir büyüğünüzden nasihat dinlermişçesine bir anlatımı var.
Yazar bir çok sayfada önceki sayfalardan tekrarlamalar yapmış sanki bak bu konuda yanlış biliyorsun aslı böyle der gibi. Belki bir çoğumuz ne kadar tamız desekte
bu kitaptan almamız gereken bazı derslerde olduğunu düşünüyorum hatta kulağınıza
küpe olsun derler ya öyle bir şey.

Yazar birazda dertlerini anlatmış ve bulunduğu konuma nasıl ulaştığını anlatıyor bende üzüldüm benide üzdüler ama ayağa kalktım kendini sev sende başarabilirsin gibi öğütler veriyor içeriğinde başka  kitaplardanda alıntılar yapılmış ama okunmaya değer bir kitap.  Hayat gerçektende sevdiğiniz veya önem verdiğiniz kişi veya nesne gibi şeyleri kaybettikten sonra bizi üzer tamda bu esnada biz bunu kabullendiğimizde bizi güçlendirir farkında olmadan hayata yeniden başlarız. 
Tekrarlamalar olmasaydı daha güzel olabilirdi yinede güzel nasihatlerin olduğu bir kitap olduğu için okumanızı tavsiye ederim beğendiğim alıtılarıda aşağıya ekledim.
Keyifli okumalar dilerim sağlıcakla kalın görüşmek üzere

Kitaptan beğendiğim alıntılar :)

"İnsanlar sizi eskisi gibi
kullanamadıklarında,
değiştiğinizi söylerler." Sayfa 87

"En büyük basars,
hiçbir zaman düsmemek degil,
her düsüsünüzde tekrar ayaga kalkabilmektir." 
Konfüçyüs  Sayfa 41


 "Ben ne gegmiste, ne de gelecekte yasiyorum.

Benim yalnizca simdim var ve beni sadece o ilgilendirir.

Her zaman gimdide yasamay: basarabilirsen mutlu bir insan olursun."

Sayfa 72


"Bekleme; asla dogru zaman gelmeyecek!

Oldugun yerden basla,

elinde olan her türlü imkân kullan.

Ilerledikçe daha iyi imkânlar cakacak."

Sayfa 73

0
Paylaş

Selamm arkadaşlar çok önceleri izleyip konusunu ve içeriğini aşırı mükemmel bulduğum için tekrar izlemek ve sizinle paylaşmak istedim.

The Legend of the Blue Sea | 푸른 바다의 전설

 Oyuncular
Lee Min-ho  (Hea Joon-jea, 
Dam Ryung )
Jun Ji-hyun  (Sim Chung, Se-Hwa )

Lee Hee-Joon  (Jo Nam-Doo )
Shin Hye-Sun   (Cha Si-A )
Moon So-Ri   (Ahn Jin-Joo )
Shin Won-Ho   (Tae-O )
Lee Ji-Hoon  (Heo Chi-Hyun )
Park Hae-Soo   (Hong Dong-Pyo )
Hwang Shin-Hye    (Kang Seo-Hee )
Sung Dong-il   (Ma Dae-Young, Bay Yang )
Na Young-Hee  (Mo Yoo-Ran )
Choi Jung-Woo   (Heo Gil-Joong )
Shin Rin-Ah   (Yoo-Na )

İlk bölüm yayın tarihi: 16 Kasım 2016
Son bölüm yayın tarihi: 25 Ocak 2017
Bölüm  sayısı: 20
Kanal: SBS
Türler: Romantik, Fantastik, Komedi


Konusu;

The Legend Of The Blue Sea, akıllı bir dolandırıcı olan Heo Joon Jae ile Shim Chung adlı bir deniz kızının hikayesini konu ediyor. Joseon döneminden bir deniz kızı olan Shim Cheong, günümüz Seul’ünde ortaya çıkar. Onun yolu burada, geçmişi ile bağlantılı olabilecek kurnaz bir dolandırıcı olan Heo Joon Jae ile kesişir. Çok geçmeden Heo Joon Jae, deniz kızına aşık olur. Ancak onların bir ilişkiye başlaması için birkaç tehdidin üstesinden gelmesi gerekir.



Benim yorumum;  

Lee Min-ho nun çoğu dizisini izlemiştim ve gayet başarılı bir oyuncu olduğunu bildiğimden dolayı izlemek istemiştim. Başarılı bir dolandırıcı olan Hea Joon-jae işini yaptıktan sonra tatile gidiyor ve herşey orada başlıyor ama aynı zamanda  
Dam Ryeong Jeoson döneminde genç bir validir (netflixte muhtar olarak çevrilmiş). Kötülerin ellerine düşen deniz kızını kurtarıp denize geri salar ve deniz kızı Swe Wa ile birbirlerine aşık olurlar. Modern zamanda ise Profesyonel dolandırıcı olan Hae Jon Jae'ye aşık olan deniz kızının karaya ayak uydurma hikayesini anlatmaktadır. Joon-jae nin çakmakla gösteri yaparmış gibi oynamasıda ayrı bir konu diyebilirim elbette hipnoz çeşidi çok gördüm ama çakmakla hipnoz gerçekten var ise aralarına ekleyebilirim.


Sim Chung rolünü çok iyi oynuyordu ve haline gülmeden edemedim saf  ve çocuk gibi bir karakteri vardı ama çocuklara istinaden daha hızlı öğreniyordu. Hea Joon-jae nin evine girip etrafı dağıttıktan sonra gardroba saklanması kısmına bayağı gülmüştüm kıyafetlerin arasında duruyo Hea Joon-jae aralıyıp kıyafetlere bakınca hiçbir şey olmamış gibi tekrar arayı kapatıp devam ediyo :D  Çghb 2 de çaycı görünmediğini sanıp duvara dik bir şekilde duruyodu ya o geldi bir an aklıma.

 
Sevgi kelimesini bu diziyle daha iyi anladım diyebilirim. Sim Chung ın daha önce oynadığı bir filme rastgelmiştim dizide olabilir şuan tam hatırlamıyorum ama oradaki oynadığı karakterle buradaki karakter tam zıt ve bu iki karakteri usta bir şekilde oynuyor olabilmesi gerçekten bir yetenek 
Jun Ji-hyun 
( bunu duyamaycak olsada :D )  tebrik ederim. 

Tae-O nun bilgisyar ile arasının iyi olması ayrı bir heyecan katıyor yapabilecekmi yetişecekmi  derken bir bakıyorsunuz sanki dizinin içindeymiş gibi kapılmış
gidiyorsunuz 😂.


- Spoiler içerebilir -



Lee Min-ho  nun annesi  Na Young-Hee  tesadefün tam karşılacakları sırada kıl payı karşılaşamamaları biraz sinir etti tıpkı Ji-hyun la karşılaşamaması gibi.  Young-Hee  hastanede Jung-woo yu görüyor ve zannediyorki beni gördü sahip çıkmadı aslında göz yetisini kaybettiği için görmekte güçlük çekiyordu. 

Son bölümlere doğru 
Hwang Shin-Hye  aç gözlülüğün bir insanı ne kadar çirkinleştirdiğini hatta aç gözlülüğünün yüzünde hayatının kalan günlerini hapiste olacağına (tabi senaryoda olsa sevindim ^_^ )  Sung Dong-il eşi yani suç ortağı bu adamı nedense bir türlü sevemedim gerçek hayatta iyi birisidir bilmiyorum  neyse onun sonuda güzeldi Ji-hyun hafızasını sildiğinde buda gayet mutluluk verdi kötü insanlardan pek hazzetmiyorum galiba :D birde oğlu vardı onuda saygısız biri olduğu için bayağı sinirlenmiştim Min-ho nun annesinin fotoğrafını kaldırıp atmıştı aslında bu dizide ana tema Kötüler er yada geç hak ettiği cezayı alacak iyiler ise mutlu bir şekilde yaşamına
 devam edecek diyebilirim.

Dizinin her yeri ayrı güzel ayrı bir komedi baştan sona izlenilmesi gereken bir dizi diyebilirim ve buna istaneden puanlamam 10/10 tabiki pürüz noktalarıda vardı ama puan kırmak istemedim sizinde görüş ve önerilerinize her zaman açığım görüşleriniz benim için önemli sağlıcakla kalın esenlikler ^_^ .



0
Paylaş

Merhaba arkadaşlar  hayırlı günler dilerim Kurban bayramınız mübarek olsun.
Bayram tatili süresince sevdiklerinizle beraber sağlıklı, mutlu ve huzur içinde geçirmenizi dilerim
Mutlu Bayramlar. Kendinize iyi bakın görüşmek üzere esenlikler.


0
Paylaş


Merhaba arkadaşlar  yakın zamanda bir film izledim süperdi işçi ve patronlardan bahsediliyordu
 bazı kısımları işçi ve patronun bakış açısından alınmıştı, en güzel kısım ise
İşçileri savunmasıydı ve filmin sonuna doğru güzel bir şekilde izleyiciye
bir açıklama yapıldı ve benimde düşüncem o yönde olduğundan hemen yazmak
istedim sizler için bloğuma aktardım aşağıdaki yazı sadece videodan alıntıdır ve videoyu fotoğraf ın altında vereceğim inşallah beğenirsiniz. Bazı filmler size hayattan dersler çıkartır önünüzü açar tekrardan uyanırsınız bazıları ise sadece gülüp geçilmesi için çekilmiştir çoğu tür filmler her zaman iyidir ama bazı filmlere çok az rastlanır filmin ismi yaşamak güzel şey izleyecek olursanız yorumlarınızı bekliyor olacağım  


     Harcarken harcanmayın,
21 yıllık reklamcıyım bu işin okulunu okudum 
reklam dersinin ilk cümlesi şuydu; reklamın amacı tüketicinin ihtiyaç sıralamasını değiştirmektir. Hani bazen bir malı/eşyayı alamadığınızda üzülüyorsunuz ya, üzülmeyin bu sizin gerçek ihtiyacınız değil. Hani bazen bir malı/eşyayı aldığınızda seviniyorsunuz ya sevinmeyin, o sizin gerçek ihtiyacınız değil. Biz reklamcılar sizin ihtiyaç sıralamanızı değiştiriyoruz. Bazen de yapay ihtiyaçlar yaratıyoruz.
son sözüm şudur sevgili tüketici;
Tüketirken tükenmeyin,
Harcarken harcanmayın.
Bir Sakız'da alsanız, bir otomobil de alsanız, harcadığınız para değil hayatınız, çünkü; o parayı kazanmak için ömrünüzü harcıyorsunuz, günlüğünüzü haftalığınızı herneyse bir gazoz için ömrünüzün bir saatini, bir gömlek için ömrünüzün beş gününü harcıyorsunuz. Harcarken harcanmayın, harcarken harcamayın. 






Bu yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim Müfit can saçıntıdan alıntı yapılmıştır bu konuda görüşüm de aynıdır kendinize iyi bakın esenlikler. 


Asla unutmayın,
Harcadığınız para değil ömrünüzdür.
0
Paylaş

Selam arkadaşlar bugün sizlere Netflixte yeni bir dizi arayışındayken konusunu merak edip baktığım Beauty Inside dizisini yorumlayıp sevdiğim kesitleri ve komik bulduğum sahneleri paylaşacağım keyifli okumalar  ^_^ 



 Beauty Inside

Oyuncular

Seo Hyun-Jin (Han Se-Gye)
Lee Min-Ki (Seo Do-Jae)
Lee Da-Hee (Kang Sa-Ra)
Ahn Jae-Hyeon (Ryu Eun-Ho)
Lee Tae-Ri (Jung Joo-Hwan)
Moon Ji-In (Yoo Woo-Mi)
Na Young-Hee (Im Jung-Yeon)
Lee Moon-Soo (CEO Im)
Kang Nam-Kil (Kang Dae-Sik)
Kim Hee-Jung (Han Sook-Hee)
Hwa-Young (Chae Yoo-Ri)

İlk bölüm yayın tarihi: 
1 Ekim 2018
Son bölüm yayın tarihi: 20 Kasım 2018
Bölüm  sayısı: 16
Kanal: JTBC
Türler: Romantik, Fantastik




Konusu;
Han Se-Gye (Seo Hyun-Jin) Kore’nin başarılı kadın oyuncularından biri olup kusursuz bir hayat yaşadığı sanılmaktadır. Ne yazık ki Han Se-Gye sebebini bilmediği bir şekilde ayda bir kere farklı bir bedende uyanmakta bu da onun hayatını zorlaştırmaktadır. Yaşadığı bu zor durumdan dolayı kaçarak yaşayan Han Se-Kye pek çok şirket tarafından sorumsuz bulunmakta, sözleşmeleri askıya alınmaktadır. Yine böyle bir olayda havayolları müdürü olan Seo Do-Jae (Lee Min-Ki) ile karşılaşır. Karizmatik müdürümüzün ise yüzleri tanıyamama gibi bir hastalığı vardır.

Benim yorumum;  
Dizinin başlangıç bölümünde sindirella alıntısı görmem biraz güldürdü ayakkabıyı alsammı almasammı düşünceleri oldu ama alabilirdi :D . ilerleyen bölümlerde yer yer kardeş kavgası görmek mümkün ama ilki kadar tatlı olmasada diğerleri de iyiydi.
Diğer dizilere istinaden bu dizideki aile kavramını daha çok sevdim bir bütünlük var diziyi izlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.



Ceo biraz soğuk kanlı gibi duruyor pek fazla gülmüyor dikkatimi çekmedi değil hatta dizi bitimine kadar bu tavrını korudu diyebilirim. Tür olarak komedi tadında diyebilirim çünkü genel olarak baktığımda bir çok sahnelerinde güldüm ama  Yoo-ri gördükten sonra
 biraz sinirlerim bozulmadı değil gıcık biri. Bir kaç sahnede dedim gerçekten bu kadar da olmaz ama yönetmenimiz öyle yazmış zira sorunlarda olmasa masal gibi bir dizi olurdu
benim diziye puanım  8/10 umarım sizlerde izlerken keyif alırsınız sevdiğim ve güldüğüm kesitleride ekleyeceğim bir sonraki yazımda görüşmek üzere esenlikler ^_^






Bu sahnede Seo Do-jae nin hemen haklı duruma geçmek için  oyunculuğa hızlı bir şekilde bürünmesi Se-Gye nin bozuntuya vermeden devam ettirmesine bayağı gülmüştüm.


Bu kısmıda bayağı sevmiştim tatlı bir çift olmuşlar :)

0
Paylaş


Selam arkadaşlar yazıma başlamadan önce umarım iyisinizdir. Bu şiiri çok ama çok önceleri tahmini 6-7 yıl önce soğuk kış ayında okuldaykan türkçe öğretmenimiz dersin bitimine 5 dakika kala bize bir şiirden bahsetmek istedi önce hikayesini anlatmıştı daha sonrada sesli okumuştu biraz tenefüse geç çıkmıştık ama olsun hiç değilse güzel bir şiir dinlemiş ve sevmiştik her satırda ayrı ayrı anlamlar barındıran benim için özel olan bu güzel şiiri sizinle paylaşmak istedim aşağıya şiirin biraz müzik gibi olan klip ve şiiri ekliyorum keyifli dinlemeler görüş ve önerilerinize her zaman açığım kendinize iyi bakın görüşmek üzere esen kalın ^_^



Geri Gelen Mektup - Hüseyin Nihal ATSIZ

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik.

0
Paylaş
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Bu Blogda Ara

Hakkımda

Fotoğrafım
Huzeyfe
Merhaba, ben Huzeyfe, 20 li yaşların ortasında. Doğayı keşfetmeyi, kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve bisiklet sürmeyi çok severim. Boş zamanlarımda ise keyifli diziler izlemeyi tercih ederim. Giyimime özen gösterir, her zaman rahat ama şık olmayı tercih ederim. Bu blogda, hayatımın keyifli yönlerini paylaşıyor ve ilgi alanlarım etrafında gezinti yapıyorum. Umarım yazılarımda siz de kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz!
Profilimin tamamını görüntüle

Pinterest Köşesi

Kayıtlarım

  • ▼  2025 (13)
    • ▼  Nisan 2025 (8)
      • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
      • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
      • Sessizliğin İçindeki Şırıltı - Manzaram :)
      • Gelincik Rüzgarı ve Lilanın Sessizliği - çiçeklerim
      • Türküler Neden İçimize Dokunur? - Müziklerim
      • Bir Camın Ardından, Geçmişe tatlı bir gülümseme
      • Güneş battıktan sonra…
      • Mor Salkımlı Sümbül Ağacı: Zarafetin ve Sabırla Be...
    • ►  Şubat 2025 (3)
    • ►  Ocak 2025 (2)
  • ►  2024 (9)
    • ►  Kasım 2024 (1)
    • ►  Eylül 2024 (1)
    • ►  Temmuz 2024 (1)
    • ►  Mayıs 2024 (2)
    • ►  Nisan 2024 (2)
    • ►  Mart 2024 (2)
  • ►  2023 (26)
    • ►  Kasım 2023 (2)
    • ►  Eylül 2023 (1)
    • ►  Temmuz 2023 (5)
    • ►  Haziran 2023 (8)
    • ►  Mayıs 2023 (4)
    • ►  Nisan 2023 (6)
  • ►  2022 (10)
    • ►  Aralık 2022 (1)
    • ►  Kasım 2022 (2)
    • ►  Ekim 2022 (1)
    • ►  Ağustos 2022 (4)
    • ►  Nisan 2022 (1)
    • ►  Şubat 2022 (1)
  • ►  2021 (5)
    • ►  Ağustos 2021 (2)
    • ►  Temmuz 2021 (1)
    • ►  Nisan 2021 (2)
  • ►  2020 (4)
    • ►  Aralık 2020 (1)
    • ►  Mayıs 2020 (1)
    • ►  Nisan 2020 (1)
    • ►  Şubat 2020 (1)

P&R İletişim

Huzeyfeart@icloud.com

UYARI

UYARI

Kimler geldi kimler geçti ^_^

İzleyiciler

Popüler Yayınlarım

  • Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası (cso) - Yazılarım
    Selamm arkadaşlar ^_^  Bugün size cso yani cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konserine gittiğim günü anlatacağım bir o kadar jazz dan uzak...
  • Tatlı hayat dizisi konusu ve yorumum - izlediklerim
      Selamm arkadaşlar bugün you tube da müzik dinlerken eskiler geldi aklıma daha sonra özlemle düşünürken neden geçmişte izlediğim bir diziyi...
  • Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. - Yazılarım
      Selam arkadaşlar bu yazımda bir cümlenin ne kadar gizemli ve merak uyandırıcı olduğundan bahsetmek istedim ^_^ .  Cümleyi  hemen aşağıya b...
  • Ramazan Bayramı :) - Yazılarım
      Selam arkadaşlar hem Ramazan ayının son günlerine yaklaştık hemde sevdiğim resmi sizinle paylaşmak istedim artık eskisi gibi yaz aylarında...
  • Payam ağacındaki sevimli uğur böcekleri - Yazılarım
     LadyBug ^_^ Selam aleyküm arkadaşlar bu yazımda normalde çok nadir gördüğüm ama tesadüfen payam ağacıncadaki saymakta yorulacağım uğur böce...
  • Hamid El Shari Ouda türkçe ve arapça sözleri - Müzik Listem
    Selam arkadaşlar bugün beni etkileyen bir müzikle geldim en çok beğendiğim giriş kısmı insanın  içini yumuşatıp rahatlatıyor diyebilirim bir...
Keyifli Okumalar dilerim...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Hakkımda - İletişim P&R
Tüm Hakları saklıdır Huzeyfe 2021™®© . Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler yayınlarım...

  • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
    Selamm size küçüklükten gelen tatlı bir sevdamdan bahsetmek istiyorum. Bir aşk var ki, ne zaman nerede başladığını hatırlayamam  ama içime k...
  • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
    Selam bugün size Yalın’dan sıcacık bir şarkı bırakıyorum: Ben Bilmem. Bazen insan hislerini anlatmakta zorlanır, kelimeler yetmez… İşte böy...
  • Türküler Neden İçimize Dokunur? - Müziklerim
      Selam güzel insanlar, Son birkaç gündür fark ettim ki kulaklarım hep türkülerde… Oysa eskiden bu kadar sık dinlemezdim. Belki içimde bir ...
  • Bir Camın Ardından, Geçmişe tatlı bir gülümseme
    Selam arkadaşlar, Bugün size bir kış gününün içime işleyen huzurunu anlatmak istedim. Karlı bir sabah, camın ardından izlenen bir manzara… B...

Öne Çıkan Yayın ;)

Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. Huzeyfe | Gizlilik Politikası | Hakkımda - İletişim PR

Created By Huzeyfe