Pages

  • Ana Sayfa
Instagram Pinterest Tumblr x Facebook Youtube Bloğu Takip et
Huzeyfe
  • Ana Sayfa
  • Kitaplarım
  • İzlediklerim
  • Müziklerim
  • Bahçem
  • Yazılarım
  • Blog İpuçları
  • Bana Ulaşın
" Elbette Rabbin seni imtihan edecek ve geçmez dediğin ne varsa geçecek.. " " Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve (sonunda) yine O’na döneceğiz.” (2/Bakara,156) "


Mutfakta hafif bir kaynama sesi vardı, tencerenin kapağını kaldırdığımda burnuma yayılan o mis gibi koku. Bu koku annenin elleriyle hazırladığı incir reçeliydi, aslında sadece bir kahvaltılık değil yazın ortasında kalbinizi ısıtan, geçmişten bir parça taşıyan küçük bir mutluluk.


Bizim evde incir reçeli her zaman biraz özeldir. Çünkü her kavanozun içinde sadece meyve ve şeker yoktur biraz sabır, biraz sevgi, biraz da eski yaz sabahlarının huzuru vardır. Annem reçel yaparken mutfağın havası değişir. Tencereden yükselen o tatlı koku, sanki tüm evi sarıp sarmalar. Sonra bir sabırsızlık başlar hemen olsa da yesek derim ^_^



İncir reçeli yapmak aslında zor değil. Olgun incirler özenle soyulur, hafifçe şekerle buluşturulur ve yavaş yavaş kaynatılır. Arada bir limon suyu eklenir ki şekerin ağırlığı hafiflesin. Sonra o kavanozlar sırayla dizilir, kapaklar kapatılıp vakumlanmak için sıcak suya ters çevrilip bırakılır. Ve bilirsiniz ki bu kavanozlar sadece kışın sofraya tat katmak için değil, ruhunuza da iyi gelecek.


Bazı tatlar vardır, sadece damakta değil hafızada da kalır. İncir reçeli de onlardan biri. Bir dilim ekmek (sıcak pideyi hiçbir zaman değişmem), biraz kaymak ve üstüne bolca incir reçeli. İşte bütün gününüzü güzelleştirecek en sade mutluluk bu. Bu yazım da çok sevdiğim incir reçelinden bahsetmek istemiştim umarım keyifle okumuşsunuzdur bir sonra ki yazıda görüşmek dileğiyle esenlikler... :)


0
Paylaş


Günün yorgunluğu omuzlarıma çökmüştü ama içimde tarifsiz bir ihtiyaç, hüzün vardı. Susarak düşünmek, adım adım içime yürümek, o sorunu bulup yok etmek istedim. Telefonu sessize aldım. Kimseye haber vermeden evden çıktım. Sokaklar her zamanki gibi sessiz, her zamanki gibi kalabalık hissettirdi. Kulaklığımı taktım maksat arka plan da bir şeyler çalsındı.

Bazen yalnızlık çevrende kimse olmadığında değil, kimseyle aynı hisleri paylaşamadığında gelir ya…İşte o hâl vardı üzerimde. Yine kalabalığın için de yalnız kalmıştım. Hava serin, rüzgar hafifti. Gözüm bir pencereye takıldı, içerde bir masa, üstünde çaydanlık ve yanında diz çökmüş bir anne.

İçimde bir şey titredi. Ne çok şeyi gözden kaçırıyoruz gündüz telaşlarında. Oysa gece her şeyi yavaşlatıyor, büyütüyor.



Bugün yürürken dua ettim. İsmini anmaktan çekindiğim birini kalbimde yine yokladım.

“Rabbim, kalbimi temizle, yolumu berraklaştır, razı olacağın bir yolda yürüt” dedim.

Kimi zaman kalbimiz bile yönünü kaybediyor ama ne güzel ki her akşam yeni bir yön bulma imkânı sunuyor insana ya da ben öyle hissediyorum.


Her adımda geçmişin bir parçası döküldü üzerimden. Bazı hatalar, bazı pişmanlıklar. Unutmuyorsun, ama alışıyorsun. Kendini affetmeyi öğreniyorsun. Çünkü yol ancak affettikçe açılıyor.Herkes hata yapabilir ama marifet, bunun bir hata olduğunu fark edip kendine kızmadan ders almakta.


Sokağın sonunda bir banka oturdum. Başımı göğe kaldırdım. Ay oradaydı yıldızlar pek görünmüyordu. Bana değil belki ama. Ben kendime bakıyordum. Ve fark ettim ki, bu yürüyüş bedenimi değil, kalbimi yormuştu. Ama güzel bir yorgunluktu bu. Temiz, sessiz ve dolu. Eve döndüm.

Her şey aynıydı ama içimde bir şey artık eskisi gibi değildi.

Belki de sadece yürüyüş değildi bu.

Belki de ben, akşamla birlikte kendime doğru biraz daha yaklaşmıştım. Bugün hayallerim için birer birer adımlar attım umarım her şey güzel olur selametle ^_^


0
Paylaş


Hayatta hepimizin dönüp baktığında “keşke” dediği anları olur. Bazı seçimlerimiz, bazı insanlara verdiğimiz değer, bazen de görmezden geldiğimiz işaretler, ben bunu nasıl farketmemişim dediğim günleri de eklemesem olmaz. Bunların her biri aslında birer öğretmendir. Kalbimizi inciten şeyler bile, ileride nasıl biri olmamız gerektiğini, nasıl devam etmemizi fısıldar bize. Tabii bunları fark edebilmekte bir meziyettir.


Ama bir noktadan sonra artık şunu öğrenmeliyiz:

Hayat geçmişe takılıp kalmak için değil, farkındalıkla ileriye yürümek için. 


Zihnimizde taşıdığımız yükleri bırakmadan yeniye yer açamayız. Bir kapıyı kapatmadan yenisi açılmaz. Böyle bir hata yapıp yeni kapılar açar isek kapatmadığımız kapılar karşımıza tekrardan çıkacak demektir.

Bu yüzden kendimize dürüstçe şunu sormalıyız:

“Ben gerçekten yol almak istiyor muyum, yoksa sadece hatırlayıp üzülmeyi mi seviyorum? . ” İşte bu soru hayatımızın kritik dönüm noktalarından ilk adımı oluşturuyor.


Bazı yüzler silinmeli hafızamızdan, bazı duygular yıkanmalı içimizde. Çünkü biz artık o eski hâlimiz değiliz. Gelişmekte olan zamana ayak uydurmalı,
 akıp giden zamanı boşa harcamamalıyız.



Her yaşadığımız, her düşüşümüz bize bir şey öğretti.

Artık daha bilinçliyiz, daha seçiciyiz, daha sakiniz.

Ve en önemlisi: Artık hayal değil, hakikat istiyoruz.


Hayat, seni daha iyilerine hazırlarken sen hâlâ geçmişin gölgesinde yaşıyorsan;
 o geleceğe haksızlık ediyorsun.

Geçmişte ne yaşandıysa yaşandı. Kırıldın, inandın, kaybettin belki…

Ama unutma: Şimdi yeniden başlama zamanı.


Sana düşen tek şey, geçmişten aldığın derslerle daha güçlü bir sen olarak yola devam etmek. Yeni başlangıçlar için bazen o kağıtları buruşturup atmak gerekir üzerine tekrardan yazmaya çalışmak yıpratır. Yeni bir sayfa açıp yeniden bir rota oluşturmak hedefimizi, gayemizi belirlemek işimizi daha da kolaylaştıracaktır.

Unutma, farkındalıkla yürüyen insanın yolu, ne kendine ne de başkasına zarar vermez.

Ve bu da zaten huzurun ta kendisidir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere esen kalınız :).


0
Paylaş
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Bu Blogda Ara

Hakkımda

Fotoğrafım
Huzeyfe
Merhaba, ben Huzeyfe, 20 li yaşların ortasında. Doğayı keşfetmeyi, kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve bisiklet sürmeyi çok severim. Boş zamanlarımda ise keyifli diziler izlemeyi tercih ederim. Giyimime özen gösterir, her zaman rahat ama şık olmayı tercih ederim. Bu blogda, hayatımın keyifli yönlerini paylaşıyor ve ilgi alanlarım etrafında gezinti yapıyorum. Umarım yazılarımda siz de kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz!
Profilimin tamamını görüntüle

Pinterest Köşesi

Kayıtlarım

  • ▼  2025 (17)
    • ▼  Ağustos 2025 (3)
      • İncir Reçeli – Bir Kavanoza Sığan Yaz Huzuru
      • Günün Sessiz Finali - Bir Akşam Yürüyüşünden Kalanlar
      • Geçmişe Değil, Geleceğe Adım At
    • ►  Temmuz 2025 (1)
    • ►  Nisan 2025 (8)
    • ►  Şubat 2025 (3)
    • ►  Ocak 2025 (2)
  • ►  2024 (9)
    • ►  Kasım 2024 (1)
    • ►  Eylül 2024 (1)
    • ►  Temmuz 2024 (1)
    • ►  Mayıs 2024 (2)
    • ►  Nisan 2024 (2)
    • ►  Mart 2024 (2)
  • ►  2023 (26)
    • ►  Kasım 2023 (2)
    • ►  Eylül 2023 (1)
    • ►  Temmuz 2023 (5)
    • ►  Haziran 2023 (8)
    • ►  Mayıs 2023 (4)
    • ►  Nisan 2023 (6)
  • ►  2022 (10)
    • ►  Aralık 2022 (1)
    • ►  Kasım 2022 (2)
    • ►  Ekim 2022 (1)
    • ►  Ağustos 2022 (4)
    • ►  Nisan 2022 (1)
    • ►  Şubat 2022 (1)
  • ►  2021 (5)
    • ►  Ağustos 2021 (2)
    • ►  Temmuz 2021 (1)
    • ►  Nisan 2021 (2)
  • ►  2020 (4)
    • ►  Aralık 2020 (1)
    • ►  Mayıs 2020 (1)
    • ►  Nisan 2020 (1)
    • ►  Şubat 2020 (1)

P&R İletişim

Huzeyfeart@icloud.com

UYARI

UYARI

Kimler geldi kimler geçti ^_^

İzleyiciler

Popüler Yayınlarım

  • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
    Selamm size küçüklükten gelen tatlı bir sevdamdan bahsetmek istiyorum. Bir aşk var ki, ne zaman nerede başladığını hatırlayamam  ama içime k...
  • Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası (cso) - Yazılarım
    Selamm arkadaşlar ^_^  Bugün size cso yani cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konserine gittiğim günü anlatacağım bir o kadar jazz dan uzak...
  • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
    Selam bugün size Yalın’dan sıcacık bir şarkı bırakıyorum: Ben Bilmem. Bazen insan hislerini anlatmakta zorlanır, kelimeler yetmez… İşte böy...
  • Sessizliğin İçindeki Şırıltı - Manzaram :)
    Selam ^_^, bugün sizlere geçirdiğim güzel hafta sonundan bahsedeceğim. Bir pazar klasiği olan günlük rutinleri halledip gezemeye çıkma fikri...
  • Gelincik Rüzgarı ve Lilanın Sessizliği - çiçeklerim
    Selam gönlü güzel insanlar bugün her bahar da karşımıza çıkan gelincik ve yabani çiçeklerinden bahsetmek istiyorum. Bahar, her zaman bir umu...
  • Türküler Neden İçimize Dokunur? - Müziklerim
      Selam güzel insanlar, Son birkaç gündür fark ettim ki kulaklarım hep türkülerde… Oysa eskiden bu kadar sık dinlemezdim. Belki içimde bir ...
Keyifli Okumalar dilerim...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Hakkımda - İletişim P&R
Tüm Hakları saklıdır Huzeyfe 2021™®© . Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler yayınlarım...

  • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
    Selamm size küçüklükten gelen tatlı bir sevdamdan bahsetmek istiyorum. Bir aşk var ki, ne zaman nerede başladığını hatırlayamam  ama içime k...
  • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
    Selam bugün size Yalın’dan sıcacık bir şarkı bırakıyorum: Ben Bilmem. Bazen insan hislerini anlatmakta zorlanır, kelimeler yetmez… İşte böy...
  • Titus Tünelleri’nde Rüzgârın ve Sessizliğin İzinde
      Geçtiğimiz aylarda yollarım Hatay’daki Titus Tünelleri’yle kesişti. Tarihin içinden geçen taş duvarlar arasında yürürken, zamanın biraz ya...
  • İncir Reçeli – Bir Kavanoza Sığan Yaz Huzuru
    Mutfakta hafif bir kaynama sesi vardı, tencerenin kapağını kaldırdığımda burnuma yayılan o mis gibi koku. Bu koku annenin elleriyle hazırla...

Öne Çıkan Yayın ;)

İncir Reçeli – Bir Kavanoza Sığan Yaz Huzuru

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. Huzeyfe | Gizlilik Politikası | Hakkımda - İletişim PR

Created By Huzeyfe