Pages

  • Ana Sayfa
Instagram Pinterest Tumblr x Facebook Youtube Bloğu Takip et
Huzeyfe
  • Ana Sayfa
  • Kitaplarım
  • İzlediklerim
  • Müziklerim
  • Bahçem
  • Yazılarım
  • Blog İpuçları
  • Bana Ulaşın
" Elbette Rabbin seni imtihan edecek ve geçmez dediğin ne varsa geçecek.. " " Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve (sonunda) yine O’na döneceğiz.” (2/Bakara,156) "

Selamm size küçüklükten gelen tatlı bir sevdamdan bahsetmek istiyorum.
Bir aşk var ki, ne zaman nerede başladığını hatırlayamam  ama içime kök saldığını, kalbimin ritmini değiştirdiğini bilirim. O da Beşiktaş.
Çocukluğum da alınan ilk fomamı hatırlıyorumda siyah ve beyazın muhteşem uyumuyla birleşmiş çubuklu forma idi severek giyerdim :)


Siyahı hüzünse, beyazı umut idi

Her maç günü yüreğimde bir kıpırtı, her golde gözümde bir parıltı. Beşiktaş sadece bir takım değil, çocukluğumun hayali, gençliğimin tutkusu, bugünümün yoldaşı. Sokak aralarında oynarken ismini bağırdığım, formasını gururla taşıdığım bir sevda bu.


Üniversite okuyorken maç olduğunda özellikle derbilerde toplanıp izlerdik hatta fenerbahçeli arkadaşım ilk 45 dakika da 3 tane gol yedikleri için maçı izlemeyi bırakmıştı ikinci yarıda ise bizimkiler ise gol yemeye başlayınca çok farklı bir maç olmuştu o günü hala hatırlarım ^_^ 
Bazen bir galibiyette gökyüzü kadar genişler içim, bazen bir mağlubiyette dünya küçülür, ama hiç eksilmez içimdeki sevgi. Çünkü Beşiktaş, kazanmak ya da kaybetmek değil sadece. 
O fedakarlığın, inancın ve onurun adıdır.


Bu sevda hep bizimle.

İnönü’de yağmurla ıslanmış bir gece, Vodafone’da ışıklar altında yükselen bir tezahürat. Her anı her saniyesi yüreğimin kıymetlisidir.


Seninle ağladım, seninle güldüm,

Seninle büyüdüm Beşiktaş her zaman bir sevgiyle devam edecek. 
Kendinize iyi bakın a dostlar bir sonraki yayınımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla...


0
Paylaş

Selam bugün size Yalın’dan sıcacık bir şarkı bırakıyorum: Ben Bilmem.

Bazen insan hislerini anlatmakta zorlanır, kelimeler yetmez… İşte böyle zamanlarda şarkılar devreye giriyor. Bu parça da dinlemekten keyif aldıklarım arasında yerini alıyor biraz duygusal gibi biraz da sakin bir müzik. Geçmişin en tatlı müziğiyle sizi baş başa bırakıyorum bir sonraki yayın da görüşmek dileğiyle esen kalın. Keyifli dinlemeler dilerim!”





0
Paylaş

Selam ^_^, bugün sizlere geçirdiğim güzel hafta sonundan bahsedeceğim. Bir pazar klasiği olan günlük rutinleri halledip gezemeye çıkma fikri vardı aklımda. Acaba sahile mi gitsem yoksa doğaya mı gitsem düşünceleri arasındayken işlerimi bitirip.

Hafta sonunun yavaş akan saatlerinde, kendimi doğanın şefkatli kucağına bıraktım. Şehirden, insanlardan, karmaşadan uzak.
 Sadece ben ve önümde usulca akan bir su. Küçük bir dere değil bu sadece, sanki içimdeki yorgunluğa derman olacak bir huzur nehri gibi. Şırıltısı, kulaklarımda değil, kalbimin tam ortasında yankılanıyor.


Yanına oturmuşum, toprağın serinliğini bedenimde hissediyorum. Arkamda ormanın gölgesi var. Çam ağaçları heybetli bir sessizlik içinde yükselmiş göğe. Aralarına karışmış farklı türde ağaçlar da var, kimi genç, kimi yaşlı… Ama hepsi bir arada, hiçbirinin kimseyi itmediği, rahatsız etmediği bir uyum içinde. Doğanın adaleti bu: sessiz ama adil, sade ama derin.


Kuşların sesleri sanki içimdeki sessizliğe eşlik ediyor. Bir kısımı uzaktan, bir kısımı yakınımda… Rüzgâr ara sıra dalların arasından geçiyor, saçlarımı okşayan bir dost eli gibi hafif, yumuşak.
Her şey o kadar sade ki burada; zaman yavaşlıyor sanki.


İleride bir ekskavatör iş makinesi görüyorum, hareketsiz. Belki birazdan çalışacak, belki de doğanın dengesini fazla bozmadan, bir yol geçirmeye çalışacaklar buradan. İçimden bir his, doğaya kıymamak için çabaladıklarını söylüyor. Umut ediyorum sadece, bu güzellik hiç bozulmasın diye çünkü doğa her zaman kendini kolay bir şekilde toparlayamıyor zaman alıyor.


Kafamı kaldırıp baktığımda çamların arasından süzülen gökyüzüyle göz göze geliyorum. Gökyüzü mavi ama sessiz; doğanın nefesi gibi, ağır ağır ve huzurlu bir o kadar da oksijen bakımından zengin.
Kendime sorarken buldum, en son ne zaman böyle durup sadece baktım ? Hatırlamıyorum bile.


İşte tam burada, bu manzarada, bu huzurda bir şeyler eksik değil.
Kendimi tamamlanmış hissediyorum. Belki de ihtiyacım olan tek şey biraz sessizlik, biraz yeşil ve biraz suyun sesiymiş. Belki de hayatın yorgunluğunu atmak için ne uzun tatiller, ne lüks kaçamaklar yapmak gerekmiyormuş. Bazen sadece bir akarsu kenarında oturmak yetiyormuş.


İçim huzurla dolu. Bu anı yazmak, belki bir fotoğrafla ölümsüzleştirmek istedim. Ama ne yazarsam yazayım, buradaki sessizliği, suyun o naif melodisini ve ağaçların kokusunu tam anlatabileceğimi sanmıyorum. Yine de denemeye değer di. Çünkü bu anı unutmamalıyım. O mükemmel olduğunu düşündüğüm manzarayı aşağıya bırakıyorum sizce de çok güzel değil mi ? cevaplarınızı yorumlar da bekliyor olacağım :) bir sonra ki yazımda görüşmek dileğiyle esenlikler.



0
Paylaş

Selam gönlü güzel insanlar bugün her bahar da karşımıza
çıkan gelincik ve yabani çiçeklerinden bahsetmek istiyorum.
Bahar, her zaman bir umut fısıldar insana. Kimi zaman bir serin rüzgarla, kimi zaman da toprağın bağrından kopup gelen zarif çiçeklerle. Bu hafta yürüdüğüm yolda, bir köşede kırmızı gelincikler, az ileride ise lila-mor tonlarında yabani çiçekler karşıma çıktı.
Göz alıcıydılar ama sadece gözümü değil, içimi de boyadılar sanki. Rüzgarın tatlı tatlı esmesiyle güneşin batışına veda edermişçesine ahenk ile dans ediyordu büyüleyici gibi bir an olduğunu söyleyebilirim :) .



Kırmızı gelincikler bana hep bir cesaret hissi verir. Gösterişli değildirler ama bulundukları her yerde varlıklarını zarafetle hissettirirler. Sessiz ama güçlü bir duruş gibi. Tıpkı kalabalıkların içinde kendi rengini kaybetmeyen insanlar gibi.


Lila-mor çiçekler ise daha başka… Onlarda huzur, dinginlik, hatta biraz içsel yolculuk saklı gibi. Sanki “acele etme, her şey zamanla olur” der gibi başlarını hafifçe rüzgara bırakmışlardı.



Bir çiçeğe bakarken hayatı düşünebileceğini, geçmişine gidip çocukluğundaki bahar kokularını duyabileceğini bilirdim ama bugün o kokular içime işledi. Belki de bu yüzden doğayı seviyorum; çünkü o, bize unuttuğumuz duyguları hatırlatıyor.

Biraz rüzgar, biraz toprak, biraz da çiçek. Ruhun dinlenmek için başka neye ihtiyacı var ki?



Bu yazıya eşlik eden fotoğraflar, bir bahar sabahında yüreğime dokunan çiçeklerden oluşuyor ve onları sizinle paylaştım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere esenlikler diliyorum. ^_^


0
Paylaş

 Selam güzel insanlar,

Son birkaç gündür fark ettim ki kulaklarım hep türkülerde…
Oysa eskiden bu kadar sık dinlemezdim. Belki içimde bir özlem var, belki zamansız bir hüzün, belki de sadece ruhumun bir duraklama noktasına ihtiyacı var…
 Türküler böyle zamanlarda yüreğe en güzel dokunan şeymiş meğer.
Bir kelimeyle boğazını düğümleyen, bir ezgiyle kalbine nefes aldıran bir şey…


Bazen düşünüyorum da:

Neden bazı şarkılar değil de, bazı türküler içimize daha derin işliyor ?

Sanırım onlar hikâye anlatıyor…

Ve bizim hikâyemizi. Kimi zaman yarım kalmış bir aşkı, kimi zaman bir annenin yüreğini, kimi zaman da göçü, ayrılığı, suskunluğu anlatır.

Bugünlerde beni en çok etkileyen, kendimi bulduğum hatta rahatlatan huzur bulduğum türkülerden birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum.

Belki sizin yüreğinize de dokunur:

  • Neşet Ertaş – Çiçekler Ekiliyor
    “Her kelimesi bir iç geçirme gibi… Bazen bir sevdayı değil de, bir ömrü anlatır gibi.”
  • Aşık Mahzuni – Dom Dom Kurşunu
    “Sözleri ağıt gibi, yüreğe saplanan bir sessizlik bırakıyor ardında.”
  • Firdevs Ertürk – Hacel Obası
    “Biraz duygusal birazda öğüt veren bir türkü gibi usul usul hem kalbe hemde akla dokunuyor.”
  • Ayfer Vardar – Yüce Dağ Başında Kar Boran Boran
    “Sözleri biraz ayrılık ve de hüzün verse de, ezgilerin o muhteşem uyumu adeta insanın içini rahatlatıyor diyebilirim.”



Bu türkülerin her birinde kendimden bir parça buluyorum. Bazen geçmişimle konuşuyorum, bazen sustuğum yerleri dillendiriyorum. İçimden geldiği gibi dinliyor, içimden geldiği gibi hissediyorum.


Belki de bu yüzden seviyorum türküyü… çünkü kelimeler değil, duygular konuşuyor.

Siz de son zamanlarda en çok hangi türküye tutuldunuz ? yorumlara ekleyebilirsiniz bir sonraki yazım da görüşmek dileğiyle kendinize iyi bakın selametle...

0
Paylaş

Selam arkadaşlar, Bugün size bir kış gününün içime işleyen huzurunu anlatmak istedim. Karlı bir sabah, camın ardından izlenen bir manzara… Bazen hayat durur, sadece bakmak ve hissetmek yeterli olur. İşte o anlardan biriydi, fotoğrafı çekerken zaman sanki durmuş gibiydi.

Böyle zamanlarda insan içini dinliyor, geçmişin izleriyle bugünün sessizliğini harmanlıyor.


Bugün koltuğun sağ tarafındayım. Arabanın içi sıcacık ama dışarısı karla örtülmüş…

Camın ardında bir hayat var; soğuk, mesafeli ama yine de güzel.

Aynaya bakınca kendimi değil, geçen zamanı görüyorum sanki.

Geçmişin yükünü, şimdinin sessizliğini ve geleceğin bilinmezliğini…


Kimi zaman her şey bulanık olur ya, tıpkı buğulu camlar gibi…

Ama sonra usulca silersin, içten bir nefesle…

Ve hayat devam eder.

Bugün belki yalnızım, ama eksik değilim.

Dışarısı kar, içim bahar…

Çünkü kabullenmek de bir tür ısınma şekli.




0
Paylaş

 Selam arkadaşlar,  

Gün batınca her şeyin bittiğini sanırız bazen.

Oysa tam da o an başlar sessizliğin rengi,

bulutların ağır ağır gökyüzüne hikâye yazdığı vakitler…

Ne sarı, ne mavi…

Arasında bir yerde, insanın yüreğine dokunan bir sakinlik.


Bu akşam yürürken yakaladım bu anı.

Ne müzik açıktı, ne de telaş vardı.

Sadece ben, gökyüzü ve kalbimin derin bir “oh” çekişi.

Paylaşmak istedim… Belki sizin de ruhunuza serin bir meltem dokunur.



0
Paylaş

Merhaba tatlı ve kalbi güzel insanlar! ☀️

Bugün size doğanın bize sunduğu en zarif ve etkileyici güzelliklerden birinden bahsetmek istiyorum: Mor salkımlı sümbül ağacı! İlkbaharda açan o salkım salkım çiçekleriyle adeta bir tablo gibi görünüyor. Eğer daha önce görmediyseniz, eminim ki bu yazıdan sonra gözleriniz onu arayacak.


🌿 🪻

Görsel Bir Şölen

Mor salkımlı sümbül ağacı, bulunduğu her yere romantik bir hava katar. Eski taş evlerin duvarlarını sararak nostaljik bir manzara oluşturur, bahçelerde ise adeta peri masallarından çıkmış gibi bir görüntü sunar. Özellikle rüzgarla hafifçe sallanan o mor çiçekleri izlemek gerçekten huzur verici ^_^.


🍃🍃

Sabır ve Umudun Sembolü

Bu güzel ağacın açması için bazen birkaç yıl beklemek gerekir. Ama sonunda emeğinin karşılığını göz kamaştıran çiçekleriyle verir. Tıpkı hayat gibi… En güzel şeyler, sabırla bekleyenlerin olur. Bazen hemen sonuç almak isteriz ama mor salkımlı sümbül ağacı bize diyor ki: “Her şeyin bir zamanı var.”

🌱🌳🪻

Bana Hissettirdikleri


Bu ağacı her gördüğümde içimde bir huzur oluşuyor. Renkleri, kokusu ve zarif yapısıyla sanki insana “Sakin ol, acele etme, her şey yoluna girecek” diye fısıldıyor. Hayatın içinde bazen durup bu güzellikleri fark etmek gerek, değil mi?


Esen kalın! 🍃

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere! 💫



0
Paylaş


Selam! Bugün yeni yaşımla birlikte, yeni kararları ve hedefleri de karşılamak istedim. Hayat, her yıl bize yeni başlangıçlar sunan uzun bir yolculuk. Bazen planladıklarımızı gerçekleştiririz, bazen ise beklenmedik yollar önümüze çıkar. Ama önemli olan, her yeni yaşta kendimizi biraz daha tanımak, biraz daha ileriye gitmek ve hayatı daha anlamlı hale getirmek.

Bu yıl benim için, sadece bir rakamın değişmesi değil, aynı zamanda yeni kararların, yeni hedeflerin ve belki de yeni insanların hayatıma dahil olacağı bir dönem olacak. Geçmişte yaşananlardan ders alarak, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemeyi istiyorum.
Çünkü her yaş, kendimizi yeniden inşa etme fırsatı sunar.

Bu süreçte en büyük hedefim, daha bilinçli bir şekilde yaşamak. Zamanı verimli kullanmak, kendimi geliştirmek ve gerçekten değerli olan şeylere odaklanmak istiyorum. Biraz daha fazla okumak, biraz daha fazla gezmek, biraz daha fazla gülmek ve en önemlisi;
kalbimi ve zihnimi gereksiz yüklerden arındırmak :) .

Belki de yeni yaşım, bana beklenmedik güzellikler getirecek. Hayatın getirdiği her şeye açık olmak ve her anın kıymetini bilmek… İşte en büyük hedefim bu.

Yeni yaşım, yeni hedeflerim ve hayatın sürprizleri… Bakalım bu yıl neler getirecek? 🍀

Siz yeni yaşınızı nasıl karşılamak isterdiniz? Yorumlara yazın, birlikte konuşalım! 😊🎉


0
Paylaş

 Selamm ^_^  Hani bazı şarkılar vardır, dinlediğiniz anda sizi bambaşka bir zamana götürür. Güzel olduğunu düşündüğüm bu parçayı sizinle de paylaşmak istedim. Derya Yıldırım’ın seslendirdiği “Caddelerde Rüzgar” şarkısı tam da böyle bir şarkı. Sadece sözleriyle değil, müziğin içindeki melankoliyle de insanı içine çeken bir parça.

Şarkıyı dinlerken eski günleri hatırlamamak mümkün değil. Daha önceleri Nülifer 'den dinliyordum o günleri de hatırladım. Belki bir yürüyüşte hafif esen rüzgar, belki gece yarısı boş sokaklar ya da aklımızdan çıkmayan anılar… Her dinleyişte, insana farklı bir duygu bırakıyor. Biraz hüzün, biraz özlem, biraz sakinlik ama aynı zamanda huzur da var içinde.

Şarkının naif melodisi ve Derya Yıldırım’ın yumuşak vokali, bu parçaya bambaşka bir ruh katıyor. Onun sesinde, şarkıya yeni bir hayat verilmiş gibi hissediyorum. Zaten ilk kez dinlediğimde, sanki her notasında tanıdık bir şeyler buluyorum.

Kim bilir, belki de bu şarkıyı en iyi gece yolculuklarında, sokak lambalarının altında ya da içimizi dökmek istediğimiz anlarda dinlemek gerekiyor. Caddelerde rüzgar esmeye devam ediyor, biz de şarkının içinde kayboluyoruz… Aşağıya klip ekledim açılmaz ise You tube den dinleyebilirsiniz. Siz dinlediğinizde neler hissettiniz benimle paylaşmak isterseniz yorumlara yazabilirsiniz. :)






0
Paylaş

 


Selamm yeni bir kitaba başladım: Rüzgarın Kızı Emily. Lucy Maud Montgomery’nin adını daha önce duymuştum kitaplarından Yeşilin Kızı Anne Netflix te yayınlanmıştı muhteşem bir diziydi ama onun kalemiyle ilk kez tanışıyorum. Daha ilk sayfalarda bile hikâyenin içine çekildiğimi hissediyorum.

Baş karakterimiz Emily Starr, küçük yaşta yetim kalan ama hayal gücü ve yazma tutkusu sayesinde kendine yepyeni bir dünya kuran bir kız. Emily, yaşadığı sessiz kasabada doğanın içinde büyüyor. Ağaçlar, rüzgâr ve yıldızlar onun en yakın dostları gibi… Onun dünyayı algılayışı, duygularını içten bir şekilde ifade edişi beni etkiledi. Kendini zaman zaman yalnız hissetse de, içindeki cesaret ve hayal gücü ona bambaşka kapılar açıyor. Şimdiden onunla bir bağ kurduğumu söyleyebilirim :) .

Kitabın anlatımı o kadar akıcı ve sıcak ki, sanki Emily’yi yanı başımdan dinliyormuşum gibi hissediyorum. Yazarın dili yalın ama etkileyici, özellikle Emily’nin gözünden dünyayı görmek hoşuma gitti. Bazı tavırlarına gülsem de bazense üzüyordu. Bazen onun yalnız hissetmesi bana da tanıdık geliyor. Ama hayal gücünü kullanarak dünyasını güzelleştirmesi bana da ilham veriyor. Onun hayallerinin peşinden nasıl gideceğini, yaşadıklarının ona neler katacağını merak ediyorum.

Henüz başındayım ama şimdiden “Bu kitap bana iyi gelecek” diye düşünüyorum. Bakalım ilerleyen sayfalarda Emily beni nasıl şaşırtacak? Okudukça yeni izlenimlerimi paylaşırım! Yada en son olarak yazımı paylaşırım ^_^


0
Paylaş




 "Bugün kendimi biraz huzurlu bir atmosferde kaybolmak istedim ve Bon Iver’ın "Holocene" şarkısına denk geldim. Her dinlediğimde farklı bir duygu uyandırıyor, sanki iç dünyama bir yolculuk yapıyormuşum gibi. Müzik, ruhumuzu ne kadar derinden etkiliyor, değil mi?





 f
0
Paylaş


Merhaba sevgili okuyucular, ben Huzeyfe. Bugün sizlerle birkaç konuda sohbet etmek istiyorum: müzik, kitaplar ve diziler. Bu üçlü, çoğu zaman birbirinden bağımsız gibi görünebilir, ancak benim için her biri hayatın birer parçası. Her biri bir diğerini tamamlıyor, ruhumuzu besliyor ve günlük yaşantımıza farklı açılardan anlam katıyor. bazen bunca iş arasında nasıl vakit ayırırım bilemiyorum hatta uzun zamandır yazıda paylaşmadığım için sevdiğim şeyler den bahsetmek istedim :)

Müzik: Ruhun Sesi

Müzik, insanın iç dünyasına en derinden hitap eden sanatlardan biridir. Kimi zaman neşelendirir, kimi zaman ise hüzünlendirir. Günü daha iyi geçirmek için favori şarkılarımı dinlemekten keyif alırım. Her bir müzik parçası, içinde bir hikaye taşır; sadece sözleri değil, melodisi de bir anlam yüklüdür.

Bazı şarkılar, bir dönemi, bir anıyı, bir duyguyu yansıtır. Hangi türde olursa olsun, müzik benim için hem geçmişi hem de geleceği hatırlatan bir zaman kapsülüdür. Özellikle indie, rock ve lo-fi gibi türler, dinlerken insanı başka bir dünyaya taşıyan parçalar sunar. Müzik, tam anlamıyla bir duygusal yolculuktur.

Kitaplar: Keşfedilecek Sonsuz Dünyalar

Kitaplar ise bir başka dünyadır. Sayfalar arasında kaybolduğumda, hem gerçek dünyadan kaçıp hayal gücümün sınırlarını zorlarım hem de birer felsefi düşünceyi derinlemesine keşfederim. Okuduğum her kitap bana farklı bir pencere açar. Kitaplar, bazen bir karakterin içsel yolculuğuna tanıklık etmek, bazen de tarihi bir dönemin içine adım atmak gibidir.

Her okurun bir favori türü vardır, değil mi? Benim favorilerim arasında edebiyat, psikoloji ve kurgusal kitaplar yer alır. Bu türler bana hem insan ruhunun derinliklerine inmeyi hem de farklı bakış açıları geliştirmeyi öğretiyor. “Bir kitabı bitirmek, başka bir dünyayı keşfetmek gibidir” derler ya, işte ben de buna inanırım.

Diziler: Hikayelerin Görsel Yansıması

Son olarak, diziler… İyi bir dizi, izleyiciyi sadece eğlendirmekle kalmaz, aynı zamanda düşündürür ve derinleştirir. Bugün izlediğimiz diziler genellikle birer mini sinema filmi gibidir. Karmaşık karakterler, sürükleyici hikayeler ve etkileyici görseller ile dolu bu yapımlar, zaman zaman bir kitap kadar derin olabilir.

Diziler, karakterlerin psikolojisini, toplumsal ilişkileri ve bireysel mücadeleleri anlamamıza yardımcı olur. Çoğu zaman biz izleyiciler, karakterlerle özdeşleşiriz, onların yaşadığı zorluklarla empati kurarız. Bununla birlikte, bir diziye dair duyduğum her yeni yorum, benim bakış açımı genişletir. Sonuçta, her izleyici farklı bir perspektife sahiptir.

Sonuç Olarak

Müzik, kitaplar ve diziler, bence birbiriyle çok bağlantılı unsurlardır. Bazen bir şarkı, okuduğum bir kitapla kesişir ve bir diziye olan ilgim de bir kitapla daha derinleşir. Hepsi birbirini besler, birbirine ilham verir. Birbirinden farklı gibi görünen bu üç unsur, aslında bana hayatı daha anlamlı kılmak için farklı yollar sunar.

Sizler de müzik, kitap ve diziler hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi şarkılar sizi başka bir dünyaya götürür? Okuduğunuz kitaplar size hangi bakış açılarını kazandırdı? En sevdiğiniz diziler hangileri?

Bunları keşfetmek ve paylaşmak çok keyifli! Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.


0
Paylaş
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Bu Blogda Ara

Hakkımda

Fotoğrafım
Huzeyfe
Merhaba, ben Huzeyfe, 20 li yaşların ortasında. Doğayı keşfetmeyi, kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve bisiklet sürmeyi çok severim. Boş zamanlarımda ise keyifli diziler izlemeyi tercih ederim. Giyimime özen gösterir, her zaman rahat ama şık olmayı tercih ederim. Bu blogda, hayatımın keyifli yönlerini paylaşıyor ve ilgi alanlarım etrafında gezinti yapıyorum. Umarım yazılarımda siz de kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz!
Profilimin tamamını görüntüle

Pinterest Köşesi

Kayıtlarım

  • ▼  2025 (13)
    • ▼  Nisan 2025 (8)
      • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
      • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
      • Sessizliğin İçindeki Şırıltı - Manzaram :)
      • Gelincik Rüzgarı ve Lilanın Sessizliği - çiçeklerim
      • Türküler Neden İçimize Dokunur? - Müziklerim
      • Bir Camın Ardından, Geçmişe tatlı bir gülümseme
      • Güneş battıktan sonra…
      • Mor Salkımlı Sümbül Ağacı: Zarafetin ve Sabırla Be...
    • ►  Şubat 2025 (3)
      • Yeni Yaş, Yeni Hedefler
      • Caddelerde Rüzgar - Nostaljinin izinde bir melodi
      • Rüzgarın Kızı Emily - Hayal gücüyle dolu bir yo...
    • ►  Ocak 2025 (2)
      • Bon Iver’ın - Holocene
      • Hayatın Ritmi: Müzik, Kitaplar ve Diziler Üzerine ...
  • ►  2024 (9)
    • ►  Kasım 2024 (1)
    • ►  Eylül 2024 (1)
    • ►  Temmuz 2024 (1)
    • ►  Mayıs 2024 (2)
    • ►  Nisan 2024 (2)
    • ►  Mart 2024 (2)
  • ►  2023 (26)
    • ►  Kasım 2023 (2)
    • ►  Eylül 2023 (1)
    • ►  Temmuz 2023 (5)
    • ►  Haziran 2023 (8)
    • ►  Mayıs 2023 (4)
    • ►  Nisan 2023 (6)
  • ►  2022 (10)
    • ►  Aralık 2022 (1)
    • ►  Kasım 2022 (2)
    • ►  Ekim 2022 (1)
    • ►  Ağustos 2022 (4)
    • ►  Nisan 2022 (1)
    • ►  Şubat 2022 (1)
  • ►  2021 (5)
    • ►  Ağustos 2021 (2)
    • ►  Temmuz 2021 (1)
    • ►  Nisan 2021 (2)
  • ►  2020 (4)
    • ►  Aralık 2020 (1)
    • ►  Mayıs 2020 (1)
    • ►  Nisan 2020 (1)
    • ►  Şubat 2020 (1)

P&R İletişim

Huzeyfeart@icloud.com

UYARI

UYARI

Kimler geldi kimler geçti ^_^

İzleyiciler

Popüler Yayınlarım

  • Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası (cso) - Yazılarım
    Selamm arkadaşlar ^_^  Bugün size cso yani cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konserine gittiğim günü anlatacağım bir o kadar jazz dan uzak...
  • Tatlı hayat dizisi konusu ve yorumum - izlediklerim
      Selamm arkadaşlar bugün you tube da müzik dinlerken eskiler geldi aklıma daha sonra özlemle düşünürken neden geçmişte izlediğim bir diziyi...
  • Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. - Yazılarım
      Selam arkadaşlar bu yazımda bir cümlenin ne kadar gizemli ve merak uyandırıcı olduğundan bahsetmek istedim ^_^ .  Cümleyi  hemen aşağıya b...
  • Ramazan Bayramı :) - Yazılarım
      Selam arkadaşlar hem Ramazan ayının son günlerine yaklaştık hemde sevdiğim resmi sizinle paylaşmak istedim artık eskisi gibi yaz aylarında...
  • Payam ağacındaki sevimli uğur böcekleri - Yazılarım
     LadyBug ^_^ Selam aleyküm arkadaşlar bu yazımda normalde çok nadir gördüğüm ama tesadüfen payam ağacıncadaki saymakta yorulacağım uğur böce...
  • Hamid El Shari Ouda türkçe ve arapça sözleri - Müzik Listem
    Selam arkadaşlar bugün beni etkileyen bir müzikle geldim en çok beğendiğim giriş kısmı insanın  içini yumuşatıp rahatlatıyor diyebilirim bir...
Keyifli Okumalar dilerim...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Hakkımda - İletişim P&R
Tüm Hakları saklıdır Huzeyfe 2021™®© . Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler yayınlarım...

  • Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D
    Selamm size küçüklükten gelen tatlı bir sevdamdan bahsetmek istiyorum. Bir aşk var ki, ne zaman nerede başladığını hatırlayamam  ama içime k...
  • Sessizliğin İçindeki Şırıltı - Manzaram :)
    Selam ^_^, bugün sizlere geçirdiğim güzel hafta sonundan bahsedeceğim. Bir pazar klasiği olan günlük rutinleri halledip gezemeye çıkma fikri...
  • Gelincik Rüzgarı ve Lilanın Sessizliği - çiçeklerim
    Selam gönlü güzel insanlar bugün her bahar da karşımıza çıkan gelincik ve yabani çiçeklerinden bahsetmek istiyorum. Bahar, her zaman bir umu...
  • Yalın'dan sıcacık bir şarkı
    Selam bugün size Yalın’dan sıcacık bir şarkı bırakıyorum: Ben Bilmem. Bazen insan hislerini anlatmakta zorlanır, kelimeler yetmez… İşte böy...

Öne Çıkan Yayın ;)

Beşiktaş Sevdam mı desem yoksa BeşiktAşk mı :D

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. Huzeyfe | Gizlilik Politikası | Hakkımda - İletişim PR

Created By Huzeyfe