Selam ^_^ bugün çok sevdiğim bir müzikten bahsetmek istiyorum. Bazen bir şarkı sadece sözleriyle değil, hissettirdikleriyle kalbimize dokunur. Nilüfer’in o eşsiz sesiyle hayat bulan “Yeniden Sev” tam da öyle bir parça…

Her dinleyişimde, geçmişin tozlu raflarından bir his çıkar gibi oluyor. Özlemler, yarım kalmış duygular, bitmemiş cümleler dökülüyor içime.

“Yine yeni yeniden sev, seveceksen eğer.”

Ne kadar yalın, ama ne kadar ağır bir cümle.

Çünkü gerçek sevgiye bir şans daha vermek cesaret ister.

İçimizdeki korkulara rağmen, kalbimizi açmak ister.

Bazen bir şarkı, binlerce duygunun sessiz çığlığı olur ya, işte Yeniden Sev tam da o çığlık. İçinizdeki haykırışa bir ses bir ışık veya tercüman oluyor da diyebilirim

Belki sen de dinlerken birine ya da bir şeye “yine yeni yeniden” sarılmak istersin.

Belki de sadece gözlerini kapayıp, o güzel sesin seni sarmasına izin verirsin.

Kulaklığını tak ve bir kez daha sevmenin ne demek olduğunu hatırlamanızı isterim işte o güzel parçayla sizi baş başa bırakıyorum dinlemek isterseniz aşağıya bırakıyorum.

Sizce de bazen hayata yada her şeye yine yeni yeniden başlamak gerekmez mi Nilüfer’le ? . Keyifli dinlemeler diliyorum kendinize iyi bakın esenlikler.

Selam, gününüz güzel geçsin sevgili okurlarım.
Bugün içimden gelen huzur bulduğum cümleleri dökmek istedim.

Kırların ortasında bir yerdeyim. Rüzgâr hafif hafif saçlarımı okşuyor. Ayaklarımın altında yeşeren çimenler, ruhumu yumuşacık sarıyor. Gökyüzü bugün çok farklı. Sanki Rabbim içime huzur insin diye bulutları biraz daha beyaz yapmış.

Gözlerimi kapıyorum. Kalbimde bir ses: “Yalnız değilsin…”

Geçmişin yorgunluğunu, hayal kırıklıklarını, sessizce taşıdığım özlemleri burada unutuyorum. Çünkü kır çiçekleri gibi güçlüymüşüm meğer. Yağmura da dayandım, fırtınaya da. Solsam da yeniden açtım. İçimde Rabbime olan inancım, bir kır çiçeği gibi hep yeşerdi. Belki herkes gibi gösterişli değilim ama ben de sevilmek istedim, ben de bir kalpte yer etmek istedim :) .

Ve şimdi, içimden geçen bir dua gibi yazıyorum bu satırları:

“Allah’ım… Yolum dikenli olsa da yürümek istiyorum. Kalbim kanasa da sevmekten vazgeçmemek istiyorum. Hatalarımla yüzleşip, affıyla güzelleşmek istiyorum. Bir kır çiçeği gibi, Senin bahçende açmak istiyorum.”

Sabahın nurunda açıldı kalbim,
Her derdime şifa sensin Rabbim.
Gönlüm yorgun olsa da bilir adını,
Umudum da, huzurum da sensin yalnızca.

Bazen bir sabah duasıdır kalpten geçen, bilinmez yolların sonu hep hayra çıkar. Biz bilmesek de bilen vardır, Rabbim nasibimizi güzelleştirsin.^_^ Kendinize iyi bakın bir sonraki yayın da görüşmek üzere esen kalın...

Bir zamanlar neredeyse sürekli dinlediğim bir parça idi şimdi ise arada sırada
 dinlediğim bir müzik oldu. En çok'ta bu kliple beğenmiştim ve her zamanda açıp izlerdim
 masum bir o kadarda tatlı uyum içinde bir klip olduğunu söylemedende edemeyeceğim hala ilk gün ki hayranlıkla açar izlerim.

Bazen geceye bir şarkı bırakırım, sonra kendi içime çekilirim.

Bugünlerde kendime bile uzak hissettiğim anlar oluyor. Herkes gibi değil, başka bir şekilde yoruluyorum sanki. Ruhumun içi sessizce konuşurken, dışımda dünya bağırıyor. İşte tam da o anlarda açıyorum Sagopa Kajmer - Galiba şarkısını.

Her söz, içimde yankılanan bir düşünceye çarpıyor.

Kafamda dönen sorular, yaşanmışlıklar, geçmişe özlem. hepsi bu şarkının içinde birer notaya dönüşüyor. Sagopa’nın kelimelerinde buluyorum kendimi. Ve galiba ben bu şarkıyı dinlerken biraz daha kendime yaklaşıyorum. Dinlemek isterseniz klipli video yu aşağıya bırakıyorum bir sonraki yazımda görüşmek üzere esenlikler :) .

 "Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz.

Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. 

Yalnız Allah bilir, siz bilmezsiniz." 

                                       Bakara Suresi:216•

 Selamm arkadaşlar bugün you tube da müzik dinlerken eskiler geldi aklıma daha sonra özlemle düşünürken neden geçmişte izlediğim bir diziyi izleyip o günlere gitmeyeyim ki dedim ve tatlı hayat dizisine başladım keyifle başladığım bu dizinin devam etmemesi bir hayli kırıcı olsada sizinle paylaşmak istedim  ^_^

Tatlı Hayat

Uyarlandığı Dizi;

"Tatlı Hayat", ABD yapımı sitcom dizisi "The Jeffersons"ın Türkiye uyarlamasıdır.1975-1985 yılları arasında ABD'de CBS televizyon kanalında gösterilen komedi dizisi 11 sezon boyunca 22-24'er dakikalık 253 bölüm hâlinde yayınlandı. "The Jeffersons"ın başrollerini siyahi oyuncular Isabel Sanford ve Sherman Hemsley üstlenmişti. Türkçe uyarlamanın aksine özgün versiyonunda oyuncular ağırlıklı olarak zencilerden oluşuyordu. Zaten "The Jeffersons" siyahi oyuncuların ağırlıklı olarak yer aldığı diziler arasında en uzun ömürlü dizi olma rekorunu elde ederek Amerikan yayın tarihine geçmiştir.

"Tatlı Hayat"ın uyarlaması yapılırken özgün formatından fazlaca sapmalar olmamıştır. Siyahi karakterlerin mecburen Türk karakterlere çevrilmesi ve konunun İstanbul'da geçmesi dışında, ana tema, bölüm konuları, mekânlar, kamera hareketleri, çekim tekniği, kişilerin davranışları, karakterlerin toplumdaki konumları, kişilik çatışmaları vb. neredeyse tıpatıp aynı kalmıştır. Zaten "Tatlı Hayat"ın her bölümünün sonunda jenerik yazıları akarken hangi orijinal "The Jeffersons" bölümünün uyarlaması olduğu ve ilişkili bilgiler verilmiştir. İki dizi arasındaki ufak tefek farklardan biri "The Jeffersons"ta 'siyah-beyaz' çatışması üzerine kurulu espriler, "Tatlı Hayat"ta 'Türk-Yunan' (Neco'nun canlandırdığı Yorgo karakteri Rum asıllı bir Türk vatandaşıdır) çatışması üzerine oluşturulmuştur.

Benim yorumum;  

 Şimdiye kadar izlediğim bir çok dizi ve film oldu ama bu dizi aradan yıllar geçip tekrardan izlediğimde yine aynı kanıya vardığım dizilerden bir tanesiydi. Sevinç karakteri naif bir o kadar da tatlı hatta olgun biri olarak yazıldığını düşünüyorum çünkü geldiği yeri unutmuyor eşinin fikirlerini dikkate alıyor çevresindeki insanlara karşı hoşgörülü. İhsan ise para sever bir karaktere sahip geçmiş yıllarda çok zorluk yaşadığı için normal karşılıyorum ama ne kadar sevmese de yorgoya öyle davranmaması gerekiyor. Yorgoyu önce kapı dışarı etmeye çalışırken sonrada işinin onda bittiğini öğrenince 180 derece döner gibi yorgo biricik müttefikim silah arkadaşım demesine de bayağı gülmüştüm.

Bir çok sahnede dikkati çeken şeylerden biride sürekli birbirleriyle atışmalarıydı her zaman için hazır cevaplar :D . Menekşe ise eve alınan bir hizmetçi mi yoksa ev sahibi mi o kısmı tartışılır ihsanla sürekli tartışmaları beni bayağı güldürmüştü. ilk başta çekimin bir apartmanda yapıldığını sanmıştım meğerse kapalı film stüdyosunda çekiliyormuş.

Sit-com dizisinin en bğendiğim kısmıysa hangi bölümden başlarsan başla sorun olmuyor.
İrfan ın bir çok konuda bilgili olması da bir hayli şaşırtıcı geliyordu aynı zamanda bir çok dil de bilmesi. Kapıcı Muharrem ise sanki bahşişlerle yaşıyor gibi sürekli bahşiş istiyordu ben dedim yakında bir apartman yaptırır çünkü daire sakinlerinin hepsinden bahşiş aldığını düşünsek bayağı para yapıyor :).
Jenerik müziği güzel ayarlandığını düşünüyorum her dinlemede ritim tuttuğum doğrudur :D .  

Dizinin her bir sahnesi ayrı güzel hepsinden bahsetmek istiyorum ama çokta spoiler vermek istemiyorum kısacası aile ile izlenebilecek tatlı komik dizi çok mu çok güzel olan tatlı hayat dizisinden beğendim fotoğraf ve gif’leri eklemeyi unutmadım tabi :) . Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim umarım sizde beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyor olacağım keyifli seyirler dilerim esenlikler.. ^_^

 Beğendiğim ve komik bulduğum sahnelerin  resimlerini giflerini ekledim ^_^ 

Güzel romantik komedi dizisiydi baştan sona izlenilmesi gereken bir dizi diyebilirim ve buna istaneden puanlamam 7/10 tabiki pürüz noktalarıda vardı onlarada değindim kendinize iyi bakın See you later... ^_^ 

Kesinlikle paylaşımlarım REKLAM niteliği taşımamaktadır sadece sevdiğim şeyleri paylaşmaktayım...

 LadyBug ^_^

Selam aleyküm arkadaşlar bu yazımda normalde çok nadir gördüğüm ama tesadüfen payam ağacıncadaki saymakta yorulacağım uğur böcekleri dikkatimi çekti ilk bakışta 4-5 tane var zannetmiştim ama etraflıca baktığımda bayağı çok vardı.

Merakım üzerine internette araştırmalar yaptığımda yaprak bitleri, beyaz sinek ve trips  ile beslendiğini öğrendim galiba ağacın bulunduğu konumda bunlar çok olduğu için vardı.
Gördüğüm bir çok payam ağacında uğur böceği yoktu ve bu ağacın zirai ilaç ile ilaçlanması gerektiği kanısına vardım ama uğur böcekleri tam da bu noktada devreye giriyor çünkü onların görevleri bu :d .

Kısacası daha önceleri uğur böceklerinin faydasını hiç merak etmemiştim bu sayede öğrenmiş oldum umarım faydalı bir yazı olmuştur kendinize iyi bakın esenlikler ^_^